Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Özgür Sürmelioğlu, kapalı yöntem ile yapılan kulak ameliyatlarının hastaya daha az ağrı, daha az anestezi, hızlı iyileşme süreci; hekime ise daha geniş ve net bir görüş açısı kazandırdığını söyledi. Doç. Dr. Sürmelioğlu, yöntemin, 3-4 mm kadar dış kulak yolu genişliği olan çocuk hastalarda da başarıyla uygulandığını belirtti.

Acıbadem Adana Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Özgür Sürmelioğlu, son yıllarda endoskopik yöntemlerin tüm branşlarda olduğu gibi kulak cerrahilerinde de kullanım alanı bulduğunu vurgulayarak pek çok hastada kesi yapılmadan, kulak arkasından başarılı operasyonlar gerçekleştirildiğini dile getirdi.

“Dış kulak yolunun genişliği önemli”

Birçok kulak hastalığının kapalı yöntem ile yani endoskopik olarak gerçekleştirildiğini belirten Doç. Dr. Sürmelioğlu, bu belli başlı hastalıkları “kulağa tüp takma işlemleri, kulak zarı ameliyatları, işitme kayıplarına müdahaleler, orta kulakta geçmeyen enfeksiyonlar ve buna bağlı ortaya çıkan kolesteatom ismi verilen beyaz renkte kistlerin ameliyatı, otoskleroz olarak adlandırılan kulak kireçlenmesi ameliyatları, bazı orta kulak tümörleri ve hatta bazı iç kulak tümörleri” olarak sıraladı.

Bu işlemlerin gerçekleşmesini sağlayan en önemli faktörün hastanın dış kulak yolunun genişliği, cerrahın deneyimi ve operasyonun gerçekleşeceği hastanelerin teknolojik donanımı olduğunu ifade eden Sürmelioğlu, “Bu işlemlere ek olarak mikroskop ile endoskopun kombine olarak kullanıldığı olgular da söz konusudur. Bu olgularda hastalığın nüksünü azaltmada oldukça faydalı olduğu hem kliniğimizce yapılan bilimsel çalışmalarda hem de yabancı kaynaklı bilimsel çalışmalarda kanıtlanmıştır” diye konuştu. Doç. Dr. Sürmelioğlu, anne babaların kaygılarına değinerek 3-4 mm kadar dış kulak yolu genişliği olan çocuk hastalarda da kapalı kulak ameliyatlarının başarıyla uygulandığını anlattı.

“Pansumana gerek yok, aynı gün taburcu olabilirler”

İşlem pansuman gerekliliği olmadığını da belirten Doç. Dr. Sürmelioğlu, “İşlem tamamen kulak içerisinden gerçekleştirildiği için kulak üzerinde veya kulak arkasında herhangi bir kesi yapılmamaktadır. Buna bağlı dikiş olmamaktadır. Bu nedenle bu operasyonun gerçekleştirildiği hastalarımız pansuman gerekliliği olmadan ağrısız bir şekilde hayatlarına devam edebilmektedir” dedi. Kapalı kulak ameliyatı sonrası hastaların ameliyatın gerçekleştiği gün taburcu olduğunu ve isterlerse ertesi gün iş hayatına ve günlük rutine dönebildiklerini de sözlerine ekledi.

“Ağrı azalıyor, operasyon süresi kısalıyor”

Endoskopik kulak ameliyatlarının en büyük özelliğinin kesi yapılmadan cerrahi işlemin gerçekleştirilmesi olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Sürmelioğlu, “Mikroskop ile gerçekleştirilen ameliyatlarda kulak arkasından kesi yapıldığı için operasyon alanının temizliği gerekmektedir ve bu bölgedeki saçların kesilmesi gerekiyor. Endoskopik yöntemde ise kesi yapılmadığı için ameliyat öncesinde saçların kesilmesine gerek kalmıyor. Ayrıca kulak ameliyatlarında eskiden sıklıkla uygulanan pansuman gerekliliği de endoskopik kulak ameliyatlarında yok. Endoskopik ameliyatlarda diğer ameliyatlara göre daha az doku çıkartılıyor. Bu da çabuk iyileşme ve daha kısa sürede sosyal yaşama dönmeye imkan sağlıyor” diye konuştu.

Ayrıca mikroskobik ameliyatlardan sonra oluşan yara izinin kapalı ameliyatlarda olmadığına değinen Doç. Dr. Sürmelioğlu hastanın yaşadığı ağrının diğer ameliyatlara göre daha az olduğunu, operasyon süresinin daha kısa ve buna bağlı olarak kullanılan anestezinin de daha az olduğunu ifade etti.

“Endoskopi etkin bir tedaviye imkan veriyor”

Sürmelioğlu, kapalı yöntemin cerrah için en önemli avantajının ise klasik ameliyatlara göre “daha geniş ve net bir görüş açısı” olduğunu belirterek, “Endoskop, ameliyat edilecek bölgeye son derece yakın yerleştirilebilir. Bu çok daha ayrıntılı bir görüntü alınmasına imkan sağlar. Endoskopun mikroskoba göre daha geniş bir görüş açısı verir. Endoskopik ameliyatlarda kör noktanın bulunmaması daha etkin bir tedaviye imkan sağlar. Derinlik algısı endoskop kullanımında zayıf olduğu için bu noktada cerrahın deneyimi çok büyük önem kazanıyor” dedi.