Psikolog Batın Bezik, yeni tip korona virüs nedeniyle sınav tarihinin değişmesi, okul ve etütlerin tatil edilmesi gibi sebeplerden dolayı öğrencilerin sınav kaygısını arttığını belirterek, "Ebeveynler çocuğunu başkasıyla kıyaslamasın, sizde var olan stresi ve kaygıyı çocuğuna yansıtmayın" dedi. Bezik, cumartesi günü yapılacak olan Liselere Geçiş Sınavı (LGS) ve haftaya yapılacak olan Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı (YKS) öncesi anne ve babaları uyardı. Bezik, bir süredir yeni tip korona virüsüyle mücadele edildiğini anımsatarak, "Bu durum, şüphesiz ki her yaştan bireyleri etkilemiş olmakla birlikte, sınava girme sürecinde olan öğrenciler için ayrıca bir stres, kaygı ve panik oluşturuyor. Son ayları göz önüne aldığımızda, uzaktan eğitime geçilmesi, sokağa çıkma yasağının uygulanma mecburiyetinde kalınması, sınav tarihinin değişmesi gibi durumlar öğrencileri psikolojik olarak olumsuz etkilemiş olabilir" diye konuştu. Özellikle sınava girecek olan öğrencilerde değişen sınav tarihleri ile birlikte kaygı seviyelerinde artış ve çaresizlik hissi gözlemlenebileceğine dikkat çeken Bezik şöyle devam etti: "Bu da durumun, üstesinden gelinemez olarak algılanmasına sebep olabilir. Belirli düzeydeki kaygının, motivasyon açısından gerekli olmasıyla birlikte etüt-okul gibi bazı düzenlerin bir anda bozulmuş olması kaygılarında aşırı bir artışa sebep olabilir. Uzaktan eğitime geçme sürecinde adapte olmakta zorlanan bireyler yoğun stres altında kalabilir. Pek çoğunda ‘Peki şimdi ne olacak’ düşüncesinin oluştuğunu ve bir belirsizlik içerisinde olduklarını görmekteyiz. Birey, belirsizlik karşısında içinde bulunduğu durumu yönetmekte zorlanabilir ve kendileri için oldukça önemli gördükleri böyle bir olay üzerinde etkilerinin az olduğunu düşünmeleri onları daha da kaygılandırabilir." Sınav kaygısının, psikolojik olarak olumsuz etkilerinin yanı sıra fiziksel etkileri de olduğunu belirten Bezik, "Sınav kaygısı yaşayan bireylerde; dikkat dağınıklığı, kendini yetersiz ve değersiz hissetme, başarısızlık korkusu gibi durumlar ve ders çalışmayı sürekli olarak erteleme, sınav hakkında konuşmada isteksizlik gibi davranışlar; bunların yanı sıra mide bulantısı, terleme, uyku sorunları, karın ağrısı gibi durumlar gözlenebilir" dedi. Bezik, bu durumun ortadan kalkması için hem öğrenciler hem de ebeveynlere çok önemli görevler düştüğünü belirterek yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: "Belirli düzeyde kaygı motivasyon için gerekli. Önemli olan bu kaygıyı doğru ve planlı bir şekilde yönlendirmemiz. Belirsizliğe yol açan uyaranlara karşı detaylı ve en doğru bilgileri toplamalısınız. Karşılaştığınız problemlere takılı kalmak stres oluşturacaktır. Bu da performansınızı olumsuz etkiler. O nedenle içinde bulunduğunuz durumu iyileştirmeye yönelik adımlar atın. Bu sürecin sizin için bir fırsat olduğunu ve bu fırsatı değerlendiremezseniz mutlaka bir telafisinin olduğunu unutmayın. Yeme ve uyku düzeninize dikkat edin. Ebeveynlerin ise çocuklarını başkalarıyla kıyaslamasın, aksi takdirde öğrencinin kaygısı daha da artacaktır. Kendilerinde var olan kaygı ve stresi, çocuklarına yansıtmasınlar. Çocuğunuzda; sınavın, onun geleceğini belirlemede tek unsur olduğu düşüncesini oluşturmayın. Çocuğunuza gerçekçi hedeflerle yaklaşın. Destekleyici bir tutum sergileyin." Bezik, son olarak öğrencilerin kendilerini etkileyen şeyin aslında olaylar değil, olaylara karşı bakış açılarının olduğunu unutmaması gerektiğini ‘başaramam, yapamam’ gibi düşünceleri bir kenara bırakıp, ‘başarabilirim’ deyip kendilerine güvenmesi gerektiğini söyledi.