Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, AB’nin parçası olunacaksa, şimdiden uyum sağlamak gerektiğini daha sonra uyum sağlamanın çok daha ağır bedelleri olduğunu kaydetti. Uyar, “Örneğin kentsel dönüşüm yapıyorsanız inşa edilecek binaları AB standartlarına uygun yapmazsanız o çözümü ertelemiş oluyorsunuz” dedi.

Seyhan Belediyesi’nin iklim değişikliği ve Avrupa Yeşil Mutabakatına uyumla ilgili toplumu bilinçlendirme çalışmaları Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar’ın konuşmacı olduğu “Enerjide Geçiş: Yenilenebilir Enerji Entegrasyonu; Avrupa Yeşil Mutabakatı İklim Nötr Avrupa 2050 ve Avrupa Birliği 2030 Misyonları” konulu panelle sürdü.

Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen panelin açılış konuşmasını yapan Seyhan Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Dr. Zeki Bozkurt, hava sıcaklığındaki artışların son 20-25 yıllık dönemde yaşanan iklim değişikliğinin bir sonucu olduğuna işaret etti.

İklim değişikliğinin önümüzdeki dönemde ne gibi sıkıntılar oluşturabileceğini ve neden olduğu değişikliklere nasıl adapte olunması gerektiği konularındaki tartışmalara değinen Dr. Bozkurt, “Tarımdan çevre çalışmalarına, biyoçeşitliliğe, toprakların korunmasına ve yaşamımızı idame ettirmek için mevcut sisteme nasıl adapte olacağımızı artık birçok noktada konuşuyor olduk. Aynı şekilde enerjide de bir geçiş süreci yaşanıyor. Bu konularda uluslararası düzeyde yapılan çalışmalar var. Bu panelin amacı da bu sorunların çözüm yolları ve yürütülen çalışmalar hakkında değerli hocamızın engin birikimlerinden yararlanmak” dedi.

AB mevzuatı aday ülkeleri de bağlıyor

Avrupa Birliği mevzuatlarının Birliğe üye olan ülkelerin yanı sıra aday ülkeleri de bağladığını aktaran Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi ve EUROSOLAR Türkiye Başkanı Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, Türkiye’nin de AB’ye aday ülke olarak bu mevzuatları uygulamasının önemli olduğunu vurguladı.

AB standartları bizim de standartlarımız

Kozan da orman yangını Kozan da orman yangını

Prof. Dr. Uyar, “AB’nin parçası olacaksak, şimdiden uyum sağlamalıyız. Çünkü daha sonra uyum sağlamanın çok daha ağır bedelleri oluyor. Örneğin kentsel dönüşüm yapıyorsanız inşa edilecek binaları AB standartlarına uygun yapmazsanız o çözümü ertelemiş oluyorsunuz. Ayrıca düşük standartlı iş yaptığınız zamanda başka ülkelerin artık kullanmadığı çöp teknolojilere kredi alarak müşteri oluyorsunuz. O yüzden AB standartları bizim de standartlarımız” dedi.

İklim değişikliği ile enerji sorunun çözümü aynı

Sıcaklık artışlarıyla kendini gösteren iklim değişikliği ile enerji sorununun çözümünün birlikte ele alınması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Uyar, “Çözüm olarak öncelikle aynı işi, daha az enerji kullanarak yapmak gerekiyor. Topluluk enerjisine dayalı, yani bireylerin, belediyelerin, kooperatiflerin, kentlerin kendi enerji ihtiyaçlarını kendilerinin sahip olduğu tesislerle sağlamaları gerekiyor” diye konuştu.

Yenilenebilir enerji eşitlik, özgürlük, barış demek

Kişilerin, kentlerin, kurumların kendi enerjilerini nükleer, kömür, petrol gibi fosil kaynaklarla sağlayamadığını vurgulayan Prof. Dr. Uyar, “Çünkü kimsenin çatısına bir parça plütonyum, bir parça uranyum gelmiyor ama güneşin ısısı ve ışığı herkesin çatısına eşit olarak ulaşıyor. Ulaştığı yerde enerjide insanları özgürleştiriyor. Güneşin ısısını, ışığını kullanmak için kimsenin ölmesi de gerekmiyor. Yani eşitlik, özgürlük ve barıştan söz ediyoruz. Güneş böyle bir kaynak ve doğrudan çatılara geliyor. Dolayısıyla, çatılarda, fabrikalarda enerjiyi tüketeceğimiz için emre amade ücretsiz olarak geliyor. Eğer fosil yakıt daha çok kullanılırsa pahalılaşıyor ama yenilenebilir enerji kullanırsanız kaynak ücretsiz olduğu için ne kadar çok insan kullanırsa o kadar ucuzluyor. Çünkü herkesin ortak malı. Kimse özelleştirip birbirine satamıyor. Hareket halindeki havanın kinetik enerjisini, güneşin ısı ve ışığını. Bunu anlamamız lazım” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Uyar, panelin devamında katılımcılara yenilenebilir enerjiye geçiş süreçleri, Avrupa Yeşil Mutabakatı İklim Nötr Avrupa 2050 ve Avrupa Birliği 2030 Misyonları hakkında bilgiler aktardı.

Kaynak: iha