Adana’nın İmamoğlu ilçesine bağlı eski adı Nalbant olan Ufacıkören Mahallesi’nde yaşayan Türk, Kürt, Boşnak, Farsak, Arap, Muhacir kökenli vatandaşların kardeşlik ve birlikteliği Türkiye’ye örnek oluyor. Milli Mücadele yıllarında atalarının Adana’ya gelmesi ve Ufacıkören Mahallesi’ne yerleşmesiyle başlayan kardeşlik günümüze kadar ulaşırken, 500 haneli mahalledeki yardımlaşma ve dostluk herkesin takdirini topluyor.
Kardeşliklerini pekiştirmek ve yardımlaşma dayanışmayı arttırmak için atalarının emaneti mahallerinde dernekleşen ve sık sık bir araya gelen Türk, Kürt, Boşnak, Farsak, Arap, Muhacir kökenli vatandaşlar ülkenin birlik ve bütünlüğü için dualar ederek Türk bayrağının gölgesinde toplantılar düzenliyor mahallede düzenleyecekleri etkinlik ve çalışmalar için istişarede bulunuyorlar. "Hoşgörü Mahallesi" ve "Birleşmiş Milletler Mahallesi" olarak da anılan Ufacıkören Mahallesi’nde, milli ve dini bayramlarda büyük bir coşku yaşanıyor. Mahalle sakinleri kuşaktan kuşağa büyüyen kardeşlik ve dostluklarının ayrımcılık düşünen gruplara örnek olmasını temenni ederek, farklı düşünen kim varsa 10 gün mahallelerinde yaşayınca düşüncelerinin değişeceğini ifade ettiler.
"Türkiye’ye örnek olsun isteriz"
Ufacıkören Yardımlaşma Dayanışma Derneği Başkanı Nedim Kulaksız, hiçbir ayrı gayrıları olmadan kardeşçe yaşadıklarını ifade ederek, "Derneğimizi Adana’da kurduk. İnsanlarımız mahallemizde birbirinden haberdar olsun, iyi günde kötü günde bir arada olmak için kuruldu. Bu dernekte Arap, Kürt, Muhacir, Boşnak var. Cenazelerimizde ilk yemeği biz hazırlarız. Burası Türkiye’nin hoşgörü mahallesi. Düğünde, cenazede hep birlikteyiz. Birbirimizden kız alıp vermişiz. Bir el gibiyiz ayrılmamız mümkün değil. Bu kardeşlik Türkiye’ye yayılsın isteriz kimse kimseden üstün değil. Etnik kökenlere ve gelinen ülkelere değil insanlığa önem veriyoruz" diye konuştu.
"Burada insanlık değerlidir"
Moritanya asıllı Abidin Kaymak (62) Libya’dan gelen göçmenler olarak öncelikle Mustafa Kemal Atatürk’e minnettar olduklarını ifade ederek, "Dedem Trablusgarp Şavaşı’nda tanışır ve bizzat Şeyh Muhammed El Emin Efendi’yi kastederek ’Sizi Türkiye’ye davet ediyorum. Sizin gibi din alimleri ve vatanseverler olursa Türkiye Cumhuriyetinin ve İslam aleminin sırtı yere gelmez’ der eline belge verir. Dedem de Fransızların ve gayrimüslümlerin esiri olacağımıza İslamiyet için mücadele ederiz diyerek Afrika’dan, Mısır, Suriye, Ürdün dahil Türkiye’ye gelir ve Atatürk’ün verdiği belge ile buraya yerleşirler. Burada Nalbant köyünde tarımla uğraşmışız. Kürt, Arap, Boşnak, Muhacir kardeşçe yaşamayı öğrendik ve yaşasın Türkiye Cumhuriyeti. Allah devletimize zeval vermesin. Tüm Türkiye’ye bu kardeşliğin örnek olmasını isterim. Biz Boşnak bir ailenin kapısını çalar acıktım deriz derdimizi paylaşırız. Burada etnik kökenler değil insanlığımız özeldir. Her bayram namazı kıldıktan sonra tüm cemaat mahallede bayramlaşır ve daha sonra herkes evinde bayramlaşır kardeşliğimiz herkese örnek. Sporda birçok başarımız var ve bize geçmişte takımda o kadar renkliydik ki ’Brezilya maçımız ne zaman’ derlerdi" dedi.
"Ayrımcılık yapanlar 10 gün yaşasın"
Van’ın Erciş ilçesinden ataları Kürt Sülo’nun torunu olarak geldiklerini aktaran mahalle muhtarı Kemal Ergüleç, "Eğer Türkiye’de kardeşlik örnekliği derse, kardeşliği bir araya getirmek istiyorsa gelip bir hafta mahallemizde yaşaması lazım. On gün yaşaması lazım. Irk ayrımının, o millet, bu millet ayrımı yapılmadan kardeşçe yaşamayı burada görmeleri gerek. Biz şu an köyde gerçekten arkadaşlarımın anlattığı gibi her kapıya gidip yemek yemesini, ekmek istemesini, yani boş dönmeyeceğimizi bilerek gidiyoruz. Türkiye’de bu mal ayrımı yapamayanlar ayrımcılık yapanlar gelip Nalbant’ta 10 gün yaşaması lazım bu Ufacıkören köyünde. Ne var dövüşecek birbirine kıracak? Gelsin burada 10 gün yaşasın baksın nasıl bir yaşantı görsün gitsin, yaşasın. Düğününde, bayramında biriz. Muhacir, Kürt, Boşnak, Arap demeden hep bir arada. Bayramlarda camiden çıktıktan sonra bir de ev ev gezeriz. Büyüklerimize, Arap, Muhacir, Boşnak demeden gezeriz. Öyle güzel dayanışma ve kardeşlik var mahallemizde" diyerek ayrımcılık yapmak isteyenlere net bir mesaj verdi.
"Adana’nın Birleşmiş Milletleri"
Köyün imamı olarak görev yapan Halit Yılmaz din ve insanların kardeşliğine örnek bir mahallede görev yapmanın gururunu yaşadığını kaydederek, “Burada 11 yıllık cami imam hatip görevimizi sürdürmekteyiz. Arkadaşlarım sorarlar. Nerede görev yapıyorsunuz diye çok sempatik biri olduğumdan, sempatik cevap vereceğim. Birleşmiş Milletler’de cami imam hatipliği yapıyorum diyorum. Hocam o nasıl oluyor? Basbayağı oluyor diyorum. Kaldığım köyde Boşnak var, Muhacir var, Kürt var, Arap var ve kardeşçe ve dostça yaşanıyor. Bütün insanlar kardeştir. Bu kardeşliğimizi pekiştirmek isteyen varsa buyursunlar gelsinler köyümüze; kardeşliğin, arkadaşlığın, insanlığın nasıl olduğunu Nalbant köyünde görürler” diye konuştu.
Mahallenin kadınları da aileleri ile birlikte yardımlaşma ve dayanışma içinde yaşamaktan çok mutlu olduklarını söylediler.
Selanik göçmeni Ahmet Arıcı atalarının Yunan ve Bulgarlardan gördükleri zulüm ile Adana’ya geldiklerini anlatarak, "Burada hepimiz kardeşiz ve ülkemiz için tek yürek olup yaşıyoruz" dedi.
Sık sık bir araya gelerek mahallelerindeki etkinlik ve dayanışma için toplanan mahalle sakinleri toplantılarında ülkenin birlik ve bütünlüğü için dualar ederek, kardeşlik mesajları veriyorlar.