Acıbadem Adana Hastanesi Yoğun Bakım Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Taylan Özgür Çetin, binlerce hastanın bazen yıllarca sağlıklı bir organ veya doku bulabilmek umuduyla beklediğini belirterek, organ bağışı konusunda toplum farkındalığını artırmanın ve teşvik etmenin önemine dikkat çekti.

Organ, Doku Nakli ve Diyaliz Hizmetleri Daire Başkanlığı resmi sayfası TTDİS verilerine göre Türkiye’de 2019 itibariyle yaklaşık 25 bin, Adana’da ise yaklaşık 3 bin hastanın nakil beklediğini belirten Dr. Taylan Özgür Çetin, bu sayının pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeye nazaran oldukça yüksek bir rakam olduğunu belirtti.

Organ bağışı hayat kurtarıyor

Dr. Taylan Özgür Çetin, organ bağışının beyin ölümü gerçekleşmiş vericiden ya da canlı vericiden yapıldığını ifade ederek, “Ülkemizde her 4 nakilden yalnızca biri beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerden yapılabiliyor. Bağış oranının artmasıyla, bu oran daha yukarı çekilebilir. Ülkemizde her 4 organ naklinin 3’ü canlı vericilerden gerçekleşiyor. Oysa, bu durumu tersine çevirmek mümkün. Bunun için yapılması gereken tek şey, beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerden bağış yoluyla nakil yapmak. Vatandaşların bu konuda duyarlı olması gerekiyor” diye konuştu.

Beyin ölümü ile bitkisel hayat karıştırılıyor

Organ bağışı konusunda pek çok yanlış bilginin organ bağışı oranını düşürdüğüne dikkat çeken Dr. Taylan Özgür, bu yanlış inanışlardan öne çıkan beyin ölümü ile bitkisel hayatın karıştırılması olduğuna vurgu yaparak şunları kaydetti:

“Bazı kişiler, beyin ölümü sürecini tam olarak bilmiyor ve bitkisel hayat sanıyor. Oysa, beyin ölümü; beynin fonksiyonlarının geri dönülmez şekilde kaybolduğu ve yaklaşık 72 saat içinde mutlak ölümle sonuçlanır. Oysa bitkisel hayatta böyle değildir, kişinin beyin fonksiyonları devam eder ve çok uzun yıllar bile bu şekilde yaşayabilir. Beyin ölümünün gerçekleşmesi durumuna karar vermek de çok özel bir süreçtir, birçok farklı dallardaki uzmanlar hastayı değerlendirir ve karar verir.”

Herkes bağışçı olabilir

18 yaşını doldurmuş, sağlıklı her yetişkinin kendi öz iradesi ile bağış yapabildiğini ifade eden Dr. Taylan Özgür Çetin, “Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda oldukça iyi işleyen bir sistemi mevcut. Kişi kendi özgür iradesiyle bu kararı verdikten sonra Bakanlığın prosedürlerini izleyerek kısa sürede organ bağışçısı olabilir. Tabii bu konuyu ailesiyle de paylaşmasında büyük yarar var, çünkü bizim yasal düzenlemelerimize göre vefat halinde ailenin de mutlaka izin vermesi şartı aranıyor” şeklinde konuştu.

Nakilde kan grubu uyumu aranıyor

Nakil sürecinde öncelikle Ulusal Organ ve Doku Bilgi Sistemi’nde kayıtlı organ bekleyen hastaların kan grubu uyumuna bakıldığını, bu aşama olumlu ise doku grubu uyum kontrolü sağlanıyor. Sadece kan ve doku uyumlarının yeterli olmadığını belirten Dr. Taylan Özgür Çetin, hastanın tıbbi durumunun taşıdığı aciliyetinde organ nakli sürecinde büyük önem taşıdığını söyledi.

Dr. Çetin, nakil yapılabilen organlar ve dokuları şu şekilde sıraladı:

Nakil yapılabilen organlar: Kalp, karaciğer, böbrek, akciğer, pankreas, ince bağırsak

Nakil yapılabilen dokular: Kornea, kemik iliği, tendon, kalp kapağı, deri, kemik.