İzmir’de oldukça fazla tüketilen, sakız enginarı adıyla Urla, Çeşme, Ildır ve Karaburun taraflarında yetiştirilen enginar, eşsiz faydalarıyla tam bir şifa deposu. Vücut hücrelerini yenileyerek yaşlanmayı geciktiren, romatizma şikayetlerini azaltan, kolesterolü düşüren, sindirim sistemine katkıda bulunan enginar, aynı zamanda diyet yapanların da vazgeçilmez gıdası olarak biliniyor.

Sayısız faydaya sahip enginar hakkında bilgi veren Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Eylem Ezgi Fadıloğlu, enginarın nasıl tüketilmesi gerektiğini de anlattı. Hasadı nisan ayı sonuna kadar devam eden enginarın İzmir’de tüketiminin yüksek olduğuna dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Eylem Ezgi Fadıloğlu, “100 gram taze ve çiğ enginar yaklaşık 60 kaloridir. 3 gram protein, 7,8 gram karbonhidrat ve 0,2 gram yağ içerir. Kolesterol içermez, posa içeriği yüksektir. Potasyum, kalsiyum, magnezyum, çinko, demir yönünden zengindir ve A, B1, B6, K ve C vitaminleri içerir. Bir orta boy çiğ enginar günlük demir ihtiyacının yüzde 9’unu karşılayacak kadar demir içerir. Yağlı bitkiler hariç hiçbir sebze veya meyve, mineral bolluğu bakımından enginarla yarışamaz” dedi.

Karaciğer dostu

Enginarın karaciğer fonksiyonlarının düzenlenmesinde önemli bir rol oynadığını belirten Fadıloğlu, “Karaciğeri koruyan flavonoidler içeren enginar, karaciğerdeki dokuların ve hücre zarlarının içinde meydana gelen oksitlenmeyi azaltır. Karaciğer fonksiyonlarının düzenlenmesinde önemli rol oynar. İdrar söktürücü özelliğinden dolayı böbreklerin çalışmasını düzenler, vücuttaki istenmeyen sıvıların atılmasını kolaylaştırır. İçerdiği kuarsetin, rutin, gallik asit ve sinarin sayesinde kanser, kalp hastalığı, yüksek kolesterol gibi önemli hastalıklardan vücudu koruyan enginar, içerdiği inülin adlı maddeyle, kandaki şeker düzeyini de düşürür. Ayrıca içerdiği potasyum, vücutta bulunan sodyum-potasyum dengesini olumlu etkileyerek, tansiyonu dengede tutar. Karın ağrısı, mide bulantısı, şişlik hissi, iştah kaybı gibi sindirim sorunlarını gidermeye yardımcı olur. Mide ve bağırsakları temizler, romatizma şikayetlerini azaltır. Yağ oranı düşük olduğu için diyet yapanlar için vazgeçilmez bir gıdadır. Vücut hücrelerini yenileyerek yaşlanmayı da geciktirir” bilgisini verdi.

En büyük faydası yapraklarında

Enginarın yaprakları ile birlikte tüketilmesi gerektiğini belirten Dr. Öğretim Üyesi Fadıloğlu, nasıl tüketilmesi gerektiğini ise şöyle anlattı: “Enginarın taç yapraklarında, gövdesine oranla 8 kat daha fazla sinarin bulunur. Sinarin, kolesterolün düşmesine ve sindirim sistemine katkıda bulunur. Bu nedenle enginarın yaprakları ile birlikte tüketilmesi sağlık açısından daha faydalıdır. Sinarin ayrıca safra üretimini uyarmak için kullanılırken, yağların sindirilmesini de sağlar. Ancak safra taşı olan kişiler enginar yaprağını dikkatli kullanmalıdır. Zeytinyağlı enginara iç bakla, havuç, patates ilave ederek besin değerini ve lezzetini arttırabilirsiniz. Ayrıca etle pişirerek protein değerini arttırabilirsiniz. Enginarın faydalarını muhafaza edebilmesi için doğru şekilde hazırlanıp tüketilmesine dikkat edilmelidir. Uzun süre pişen sebzelerde vitamin kaybı fazla olduğundan hafif diri bırakılmalı, pişirme süreleri uzun tutulmamalıdır. Enginardaki A vitamininin vücutta kullanılabilmesi için bir miktar zeytinyağı gerekir. Ortalama bir enginar başına bir tatlı kaşığı yağ yeterlidir. Bu şekilde yağda eriyen vitaminlerin vücutta kullanılması mümkündür.”