Konya’da 40 yıl önce çırak olarak kuyumculuk mesleğine başlayan, askerden geldikten sonra da takı tasarımcısı olarak kendini geliştiren Servet Küçükdemirci, yüzüklere ters mimari tekniği ile tarihi mekanlar başta olmak üzere çeşitli minyatürler işliyor.

Konya’da 1981 yılında 11 yaşında bir kuyumcunun yanında mesleğe çırak olarak başlayan Servet Küçükdemirel (52), askerlik vazifesinin ardından Konya ve çevre illerden sarrafların işlerini yaptı. Küçükdemirel daha sonra kendi atölyesini açarak, tarihi mekanlar başta olmak çeşitli tasarımları yüzük üzerindeki özel taşlar içerisine ters mimari tekniği ile işlemeye başladı. Uzun yıllardır tasarım işine devam ederek kendisini geliştiren Küçükdemirel, “1981 yılında beni bir ustanın yanına verdiler. Orada işte çıraklık, kalfalık ve ustalık neredeyse 9 sene boyunca orada temel, teknik eğitimi aldım kuyumculukla alakalı. Ondan sonra askere gittik, askerden sonra da kendi atölyemizi açtık. Birçok sarrafın yani sarraf diyoruz, herkes kuyumcu diye söyler ama satış yapan kişiye sarraf denir. Satış yapan kişilerin işlerini yapmaya başladık, işte tamirlerini yaptık, bir bölümümüz tamir bir bölümümüz ise özel siparişler oluyordu. Bir 10 sene de öyle bir çalışmamız oldu. Sonra kendi atölyemde özel tasarım yapmaya başladım. Birçok ünlülerin de burada tasarımlarını yaptık” dedi.

“Siyasi ve bürokratların işlerini yapıyoruz”

Özel tasarımları bir çok siyasi ve bürokrata gönderen Servet Küçükdemirel, “Cumhurbaşkanımızın bir kere bir yüzüğünü yaptım ’Dünya beşten büyüktür’ diye ve sonra arkası geldi bu işin. Devlet beye de yüzüklerini yapıyoruz ve birçok yüzük yaptık. Bizi davet etti sağolsun, bizi onurlandırdı. Birçok sanatçı arka arkaya gelmeye başladı. Bir çok siyasi ve bürokratların işlerini yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Ters mimari ile oyarak yaptığımız bir teknikle yüzükleri işliyoruz”

Bütün tarihi mekanları ince bir işçilikle oyma yöntemiyle yüzüklere işlediğini anlatan Servet Küçükdemirel, “Şu anda dünyada yani beş parmağın beşini geçmez bu taş oyma işini yapan. Bu taşı oyarak tarihi yerleri yüzüklere sığdırıyoruz. Yani 25’e 18 milimetre büyüklüğünde taş içerisine istediğimiz bütün tarihi yerleri Ayasofya, Sultanahmet, Bursa’da Yeşil Türbe, Mevlana Türbesi daha aklınıza gelebilecek bütün tarihi yerleri bu taşın içerisine minyatür, ters mimari dediğimiz arka taraftan oyarak yaptığımız bir teknikle içlerine işliyoruz” şeklinde konuştu.

“Ellerinde mesleği olanlar mesleğini kaybetmesin”

Ailelere ve gençlere seslenen Küçükdemirel, “Çocuklarınızı tatilde bile olsa bir mesleğe verin. Bu meslekler ölmesin. Üniversiteden mezun olan çocuklar artık iş bulma zorluğu var, iş bulunamıyor. Ellerinde bir meslekleri olsun. Yıllardan beri çabalıyorum ve üniversitelerde de bu bölümlerin çok olmasını, hatta bunun meslek liselerine aktarılmasını çok istiyorum. Birçok milletvekili ile de görüştüm bu konuyu. İnşallah ilerde daha güzel şeyler olacağını hayal ediyorum, hayal etmek güzeldir. Biz maalesef eleman bulamıyoruz, yetiştiremiyoruz, yetiştiremediğimiz için de bu işte sanki biz son nesilleri gibiyiz. İşlerini sevsin, babamın bir laf vardı ’mesleğine hor bakan, boğazına torba takar’ derdi. Ellerinde meslek varsa bu meslek bir mirastır. Miras olduğundan dolayı da kesinlikle insanlar çocuklarını mesleklere versinler ya da ellerinde mesleği olanlar mesleğini kaybetmesin” diye konuştu.