Akdeniz Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçılar Birliği (ASHİB) Yönetim Kurulu Üyesi Nurullah Eskitütüncü, deri ve bağırsak sektörünün ham madde ihtiyacının üçte birlik bölümünün Kurban Bayramı’nda kesilen küçükbaş ve büyükbaş hayvanlardan karşılandığını belirterek, "Kurban deri ve bağırsaklarını ekonomiye kazandıralım" dedi.

Kurban Bayramı’nın yaz meyvesine denk gelmesi nedeniyle derilerin ve bağırsakların uygun koşullarda muhafaza edilmediğinden sektörün büyük kayıp yaşadığını vurgulayan Eskitütüncü, “İstatistiklere göre her yıl Kurban Bayramı’nda yaklaşık 2 milyon adet küçükbaş, 600 bin adet büyükbaş hayvan kesiliyor. Ancak, kurban derilerinin yüzde 20’si, bağırsakların ise yüzde 50’si heba oluyor. Oysa bu ürünleri korumanın en etkili yolu son derece basit ve az maliyetli olan tuzlama işlemidir” diye konuştu.

Deri ve bağırsakta yüzde 60 oranında yerli kaynaklardan yararlandıkları, kalanını ithal edip işledikten sonra ihraç ettiklerini ifade eden Eskitütüncü, işlenmiş deride Ukrayna ve Rusya pazarının, bağırsakta ise ağırlıkla Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin ana alıcı olduğunu söyledi. Sosis üretiminde kullanılan küçükbaş hayvan bağırsağının dünya çapında yaklaşık 30 milyar dolarlık pazar hacmi oluşturduğunu dile getiren Eskitütüncü, Avrupa ülkeleri ve ABD’nin doğal hayvan bağırsağı tercih ettiğini, iç piyasadaki sosis üreticilerinin daha çok suni zarları kullanması nedeniyle koyun bağırsaklarının önemli bir bölümünü dış pazarlarda değerlendirdiklerini ifade etti.

"Bağırsak, deri ve deri mamulleri ihracatımız yıldan yıla artış gösteriyor"

Türkiye’nin bağırsak, deri ve deri mamulleri ihracatındaki performansını değerlendiren Eskitütüncü, “Son beş yıllık ihracat raporlarını değerlendirdiğimizde bağırsak (kurutulmuş şirdenler) alt ürün grubunda sektör ihracatımız yıldan yıla artış gösteriyor. 2016’da 44,3 milyon dolar düzeyinde olan bağırsak ihracatımız 2020 yılında 69,5 milyon dolara yükseldi. 2021 yılının ilk 5 ayında ise 32,2 milyon dolarlık ihracat değeri elde ettik. Deri ve deri mamulleri ihracatında yakaladığımız yükseliş ivmesi pandemi yılında maalesef negatif etkilendi. 2016’daki 1,39 milyar dolar düzeyindeki deri ve deri mamulleri ihracatımız 2019’da 1,68 milyar dolara ulaşmıştı. Ancak, 2020 yılında bu değer 1,33 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2021 yılının Ocak-Mayıs döneminde ise bu ürün grubunda 640 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Sektörümüz pandemi kaynaklı kayıplarını hızlıca telafi ediyor” diye konuştu.

"Tuzlanmayan deri ve bağırsakları değerlendirme imkanı yok"

Normal zamanlarda orta ölçekli işletmelerde günde 100-150 adet deri ve bağırsağın muamele gördüğünü, Kurban Bayramı günlerinde ise bu rakamın yaklaşık 3-4 bine yükseldiğini dile getiren Eskitütüncü, şunları söyledi: “İşletmeler tuz stoklarından depo alanlarının fiziki durumuna, bağırsakların paketleneceği bidonlardan personel sayısına kadar tüm eksiklikleri gözden geçirip gereken hazırlıkları eksiksiz yapıyor. Ancak sektörümüz en büyük sıkıntıyı özensiz kesimler ve tuzlama yapılmayan deri ve bağırsaklarda yaşıyor. Bayramda özellikle acemi kişiler tarafından zarar verilerek soyulan derileri, kesim sonrası tuzlanmayan deri ve bağırsakları değerlendirme imkanı kalmıyor. Oysa deriyi, tulum halinde kesiksiz olarak çıkarmak, koyun derileri için 2 kilogram, sığır cinsi deriler için 6 kilogram tuz serpmek gerekiyor. Ham deriyi, naylon poşete koymayıp açık havada muhafaza etmek ve deri hayvandan ayrıldıktan sonra üzerinde et parçalamamak bozulmaları önlüyor.”