Adana Ticaret Odası Meclis Başkanı İsmail Acı, geçen yıl 25 Mart’tan itibaren uygulanmaya başlayan kısa çalışma ödeneği desteği süresinin uzatılması beklentisi içinde olduklarını bildirdi.

Meclis Başkanı Acı, kısa çalışma ödeneği desteği kapsamında bir yılda destekten yararlanan kişi sayısının 3 milyon 756 bin, bunlara yapılan ödemenin ise 27 milyar 666 milyon liraya ulaştığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, geçen hafta kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, kısa çalışma ödeneği desteği süresinin son kez uzatıldığını söylemesinin kafalarda soru işareti oluşturduğunu bildirdi.

Kısa çalışma ödeneğinden yararlanan üyelerinin taleplerini dile getiren Meclis Başkanı Acı, “COVID-19 şartlarında olağanüstü iyileşme olmaması halinde tüccarının beklentisi desteklerin uzatılması yönündedir. Ekonomi yönetiminin; süreler sona ermesine yakın bir dönemde, tekrar durum değerlendirmesi yapmasını umut ediyoruz” ifadelerine yer verdi.

"Covid-19 ezberleri bozdu"

Acı, Covid-19 ile birlikte evden çalışma, uzaktan eğitim, internet üzerinden yapılan iş görüşmeleri ve toplantılar, internet-mobil alışveriş gibi yeni bir çalışma düzeni getirdiğini ve ezberleri bozduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Bunların hepsini Covid-19 pandemisi öncesinde de yeni trendler olarak takip ediyor ve hatta kullanıyorduk. Yani değişim zaten kapımızdaydı. Holdingler, şirketler ve özellikle genç neslin öncülüğünü çektiği dijital hayat artık kapımızda. Kuşkusuz beklenen bu değişimin temeli teknolojideki gelişmelerdi. Dijital dünyanın sağladığı avantajlar zaten sürekli araştırılıyor yeni iş modelleri ortaya çıkartılmaya çalışılıyordu. İşte tam bu noktada dünya Covid-19 pandemisi ile karşılaştı. En küçüğünden en büyüğüne herkes zorunlu olarak ortaya çıkan yeni koşullara adapte olmaya çalıştı. Hem bireyler hem şirketler hem de devletler bu felakete karşı elinden geldiğince önemli bir savaş verdi, veriyor.”

"Yeni normale ne kadar hazırız?"

Adana Ticaret Odası Meclis Başkanı Acı, yeni normalde adaptasyonun temelini teknoloji şirketlerinin oluşturacağını unutmamak gerektiğine vurgu yaparak, “Unutmamamız gereken ve sorgulamamız gereken en önemli konu biz iş verenler olarak yeni hayata ne kadar hazırız? Daha önce, yaklaşık 1 yıl önce yine dijital hayata iş yerimizi entegre edelim önerisinde bulunmuştum. Bu önerimi altını kalın çizgilerle çizerek yeniliyorum” dedi.

Acı, yeni normalde dijital ticarete ayak uyduramayanların yaya kalacağına dikkati çekti.

"Gençlerimize sahip çıkalım"

Açıklamasında, geleceğin teminatı gençler için de çağrıda bulunarak, “Gençlerimize sahip çıkalım” diyen Acı, şöyle devam etti

“Çağımızın vebası olan uyuşturucu tuzağı var. Ekonomimizi konuşurken unutmamamız gereken konulardan biri de gençlerimizin kötü alışkanlıklara meyletmesidir. Ekonomimiz bu tür olumsuzluklardan direkt olarak etkilemektedir. Üretime katılacak gençlerimiz bu alışkanlıklarla üretimden ve iş hayatından geri kalmaktadır. Bu geri kalma da ekonomiye olumsuz etki yapmaktadır.

Gençlerimiz artık bağımlılık yapan maddelere kolay ulaşıyorlar. Sanal alemi çok iyi kullanan gençler orada kendisine bir dünya kuruyor ve o dünyada kurulan tuzaklara kolayca çekilebiliyor. Çocuklarımızı bu tuzaklardan korumak için, sürekli teyakkuzda olmalıyız.”

İsmail Acı, ailelere, “Benim çocuğum yapmaz ona güveniyorum” düşüncesiyle çocuklarını başı boş bırakmamaları önerisinde bulunarak, “Tüm dünyada yapılan çalışmalarda, uyuşturucu maddeleri belirli niteliklere sahip kişilerin kullandığına dair belirgin bir bulgu yoktur. Öne çıkan yani madde kullananlarda yoğun ortaklık gösteren psikososyal ve biyolojik etkenler mevcuttur” ifadelerine yer verdi.

En iyi savunma sistemi: Sevgi

İsmail Acı, Türkiye ve dünyada yapılan birçok araştırmanın, ailenin, sosyoekonomik durumunun, kalıtımın ve kişilik özelliklerinin madde bağımlılığında önemli bir rolü olduğunu gösterdiğine dikkati çekerek, açıklamasını şöyle tamamladı:

“Madde bağımlılığını ve o illete düşmeyi engelleyecek en iyi savunma sistemi emin olun ‘sevgidir’. Sevgi ile yaklaşarak, arkadaş olduğunuz çocuğunuz; başka arayışlara girmeyecektir. Daha önce de dile getirdim. Çocuklarımızı boş bırakmayalım. İş yerimize götürelim, ticaretle meşgul edelim, meslek sahibi olması için çekirdekten yetiştirelim. Bunları yaptığımızda evlatlarımız boşluktan doğacak kötü alışkanlıklar edinmeyecektir. Evlatlarımız geleceğimiz diyorsak tedbir almak zorundayız.”